‘benzinli’ Kategorisi için Arşiv

100 yılı aşkın süredir otomobil üreten Skoda’nın, kat ettiği yolu hayranlıkla izliyoruz. Volkswagen grubunun rüzgarını arkasına alan firma ülkemizdeki kötü imajını da çoktan yıkmış durumda.

Skoda denildiğinde artık çok az insanın aklında Skoda’nın eski Pick-up’ları geliyor. Skoda’nın özellikle sağlamlığı ile ün yapmış modeli Felicia’nın yerini alan Fabia, 2007 yılında kavuştuğu ikinci jenerasyonu ile sadık Skoda müşterilerine yenilerini eklemeye çalışıyor.  Markayı B sınıfında temsil eden Fabia, geçirdiği makyajın ardından VW Polo müşteri kitlesine ortak olmaya geldi.

Tasarım

Skoda Fabia’nın tasarımını sıkıcı hatta çirkin bulanlar var. Ancak bize göre bu tasarım Skoda’yı anlatan en güzel tasarımlardan biri. Aracın logosunu kapatsanız bile bu tasarım aracın Skoda olduğunu ele veriyor.
Makyajdan sonra aracın far tasarımı, ön panjuru ve tamponunda çok hafif değişikliğe gidilmiş. Çok dikkatli gözlerin veya Skoda fanatiklerinin fark edebileceği makyajdan sonra aracın çekiciliği biraz daha arttırılmış. Kardeşi VW Polo kadar dikkat çeken bir tasarıma sahip olmayan Fabia, bu durumundan hiç de şikayetçi değil.
Zaten Skoda’nın amacı ödediğiniz ücret karşılığında size en fazla yarar sağlayan otomobiller üretmek. Skoda’yı tasarımı için alan müşteri sayısının bir elin parmaklarını geçmeyeceğini düşünüyoruz. Skoda Fabia 3992 mm uzunluğuyla Polo’dan 22 mm uzun. Renault Clio 35 mm, Peugeot 207 38 mm,Fiat Punto Evo ise 73 mm ile Skoda Fabia’dan daha uzunlar.

İç Mekan

Skoda Fabia’nın ön konsolunda alışmak için zaman harcamanız gereken hiçbir kumanda elemanı bulunmuyor. Son derece basit ve anlaşılır olan kumanda elemanlarından sadece aynayı kontrol etmemizi sağlayan butonunda sorun yaşadık. Kapıya dik şekilde konumlandırılmış joystick şeklindeki butonun yeri ve yönü bir miktar sorun yaşatabiliyor. Orta konsolda vitesin hemen önündeki boşluk  90’lı yılları hatırlatsa da ufak eşyaları koymak için iyi bir yer. Makyajdan sonra daha basit kontrol edilebilir hale gelmiş olan ses sistemi AUX desteği de sunuyor. Konsolun üst tarafı yumuşak ve kaliteli malzemeden imal edilmiş ancak aracın diğer noktalarındaki plastik kalitesi vasatı aşamıyor. 300 litrelik bagaj hacmi koltuklar yatırıldığında 1163 litreye kadar genişleyebiliyor. Fabia’nın arka kısmında sınıf ortalamalarında diz mesafesi sunuluyor.

Motor

Test aracımızda Volkswagen modellerinden de tanıdığımız ve VW grubuna uzun yıllardır hizmet eden 1.4 litre çok noktadan enjeksiyonlu atmosferik motor görev yapıyordu. 5000 d/d’da 85 hp güç üreten ünite 3800 d/d’dan itibaren 132 Nm torkunu sürücünün hizmetine sunuyor.
Fabia’yı 0’dan 100 Km/s hıza ulaştırmak için 12.3 saniyeye ihtiyaç duyan motorun canlı bir tavır sergilemesi için yüksek devir bantlarında dolaşmak gerekiyor.
Yüksek devir doğal olarak yüksek yakıt tüketimini de getiriyor bunu unutmamak lazım. Testimiz süresince zaman zaman zorlayarak kullandığımız Fabia, 6.9 lt/100km ortalama yakıt tüketimine imza attı.

Konfor ve yol tutuş

Skoda Fabia’da kullanılan yumuşak karakterli süspansiyon sistemi İstanbul gibi çukuru kasisi çok olan şehirler için ideal.
Yoldan gelen darbeleri elinden geldiğince azaltan süspansiyon sisteminin konfora katkısı çok büyük. Tıpkı Yeti’de olduğu gibi yetersiz yan destek sunan ön koltukların konforu iyi ancak virajlı yollarda üzerindekileri atmaya çalışması önemli bir eksiklik. İç mekana yansıyan motor sesi de bahsedilmesi gereken bir diğer olumsuzluk. 100 km/s hızdan sonra Fabia’nın içerisinde belirgin bir motor sesi duyuluyor.
Yol tutuş sınırlarını sürücüsüne çok net ileten Fabia’nın ESP sistemi opsiyonel olarak tercih edilebiliyor. Dozlaması iyi olan frenleri Fabia’yı güvenlik sınırlarını aşmadan durdurabiliyor.
 
Güvenlik
Skoda Fabia, Euro Ncap çarpışma testinden ilk jenerasyonu ile 4 yıldız ile ayrılmıştı. İkinci nesil 2007 yılında girdiği çarpışma testinde özellikle yandan çarpışmalarda çok daha iyi puanlar aldı ancak yine de 5 yıldızı almayı başaramadı.

Yorum – Selim ERKEK


Uygun fiyatı ve VW grubunun yüksek imajını arkasına alan Skoda’yı satın alan müşterinin en önemli kriteri parasının karşılığında alacakları… Sorunsuz ve düşük tüketimli araçlar tam olarak bu kitlenin beklentileri.  Fabia’da yeni kullanılan 1.2 litrelik TSI motorlar test aracımızda kullanılan eski motora göre çok daha verimli üniteler. Test ettiğimiz Fabia ise uygun fiyatıyla öne çıkıyor. 1.4 litrelik ünite şehir içi kullanımı için son derece yeterli. Aracın yol tutuşu ise pek beklediğim gibi değildi. Virajlarda fazla yatan gövdeye, yan destekleri yetersiz ön koltukların etkisi de eklenince araç insanı çok erken tedirgin ediyor. Aracın iç mekanı, bir önceki nesil ile karşılaştırıldığında çok bir gelişme olmadığı ve hatta bazı noktalarda ucuzluğun göze battığını belirtmeliyim.

BMW 3.16 Otomatik: ‘Sınıfının En Sportif Görüneni!’

BMW 3 serisinin 1975 yılında başlayan macerası beşinci jenerasyonu ile devam ediyor. Ülkemizde özellikle dördüncü jenerasyonunda altın dönemini yaşayan 3 serisi, her zaman sportifliği ile ön plana çıktı. Son jenerasyonun eleştirilen arka kısmını geçen yıl yaptığı makyajla değiştiren firma, aracın genelinde de ufak tefek değişiklikler yaptı.

Tasarım

Chris Bangle’ın başlattığı tasarım anlayışıyla şekillendirilmiş E90 kasa kodlu seri, bazı kesimler tarafından olukça fazla eleştirilmişti. Tabi bu eleştirilerin bu kadar fazla olmasının sebebi bize göre bir önceki jenerasyon E46’nın çok başarılı bir tasarıma sahip olmasıydı. 2009 yılında yapılan makyaj operasyonunda aracın en çok eleştirilen bölümü olan arka kısım, E46 ile E90 harmanlanarak oluşturulmuş bir tasarıma kavuştu. Bir BMW klasiği haline gelen angel far halkalarının ve büyük BMW böbreğinin öne çıktığı ön kısım aracın sportifliğini çok iyi bir şekilde vurguluyor.

İç Mekan

3 serisi sürücüsü, kolay kontrol edilen koltuk ayarlarını ve direksiyon ayarını yaparak kendine uygun sürüş pozisyonu bulmakta zorlanmıyor. Birçok araca göre küçük olan 3 kollu direksiyon simidinin arkasında artık bıkkınlık vermeye başlayan klasik BMW göstergeleri bulunuyor. Aslında gayet başarılı olan bu gösterge grubu biraz daha süslenmiş olsa hiç fena olmazdı. Son derece sade bir konsola sahip 3 serisinin müzik sistemi ve klima ayarlarını yapmak oldukça kolay. Orta havalandırmaların arasına konumlandırılan düğmelerden biri merkezi kilidi kontrol ederken diğeri ESP’yi kontrol ediyor.  Start stop düğmesi ile çalışan motoru ateşleyebilmeniz için anahtarı yuvaya sokmanız gerekiyor. 3 serisinin arka kısmı iki kişi için yeterli yaşam alanını sunabiliyorken ortada oturacak üçüncü kişi. Yüksek şaft tüneli sebebiyle pek rahat edemiyor.

Motor

BMW 3 serisinin en güçsüz motoruna sahip olan test aracımız1.6 litrelik motoruyla düşük vergi diliminde yer almanın avantajını yaşıyor. 6000 d/d’da 116 hp güç üreten motor, maksimum torku 150 Nm’yi 4300 d/d’de veriyor. 0-100 km/s hızlanmasını 13.4 saniyede gerçekleştiren aracın maksimum hızı 203 km/s. 6 ileri otomatik şanzımanla gücünü arka tekerlere ileten motorun yakıt tüketim değerleri çok da etkileyici değil. Fabrika verisi şehir içi yakıt tüketimi 11 lt/100 km iken şehir dışı tüketim ise 6.2 lt/100 km. Bizim testimiz süresince 3.16, 100 km’de ortalama 11.2 litre yakıt tüketti. Performans beklentisi olmayan kullanıcılara hitap eden 3.16’nın otomatik vitesinde bulunan spor modu çok fazla işe yaramıyor.

Yol tutuş ve konfor

Sert bir süspansiyon sistemine sahip olan 3 serisinin sportiflik ile konfor arasındaki bölgeden sportifliğe daha yakın olduğu görülüyor. Yeterli yan destek sunan ön koltuklarda yolculuklar oldukça rahatken, arka kısımda bir miktar sıkışıklık söz konusu. 50:50 ağırlık dağılım oranına sahip 3 serisinin alüminyum ön aksı ve beş kollu arka aksı arasındaki ağırlığın aynı olması aracın yol tutuşunu üst limitlere çekiyor. Mükemmel bir direksiyon hassasiyetine sahip aracın manevra kabiliyeti de çok iyi. Ancak sert direksiyonun herkesin hoşuna gitmeyebilir. Orta konsolda bulunan DTC tuşuna ilk basıldığında göstergelerde DSC ışığı yanıyor ve aracın stabilite programı devreden çıkıyor. Bu tuşa basılı tuttuğunuzda ise çekiş kontrolü de tamamen devreden çıkmış oluyor. Arkadan kayma eğilimi olan aracın DSC sistemi hafif kaymalardan sonra hafif müdahalelerle aracın yolunu bulmasına yardım ediyor.

Güvenlik
BMW 3 serisi girdiği EuroNcap çarpışma testinden 5 yıldız ile ayrıldı.

Yorum-Selim ERKEK-arabam.com

Makyajdan sonra çirkin stop grubunu sihirli bir değnek değmişçesine değiştiren 3 serisi, premium sınıfın gerekliliği olan otomatik vites opsiyonu ile birlikte daha iyi satış rakamları yakalayacaktır. 1.6 litrelik motoru içinse pek iyi şeyler söyleyemeyeceğim. Çağın gerisinde kalmış bir motor olarak gördüğüm motor son dönemini yaşıyor. Zaten birçok ülkede BMW bu motoru satışa sunmuyor. BMW gibi harika motorlar sunan bir markanın küçük hacimli aşırı beslemeli motorlarının gelmesi bu kadar gecikmemeliydi. Mercedes’in C180 K’da sunduğu kompresörlü motorun performansı bu sınıf için alt değer olmalı diye düşünüyorum. BMW 3 serisinde istediğimiz performansı verecek küçük hacimli motorlar için altıncı jenerasyonu beklemeliyiz. Motorun zayıflığı dışında eleştirilecek bir noktanın olmadığı aracın yol tutuşu ve yüksek hızlarda verdiği güven hissi üst düzeyde. Son olarak aracın kapı kollarının altına yerleştirilmiş mini ledler, geceleri araca çok şık bir görüntü katıyor.

 

Fiat’ın ilk olarak 1995 yılında tanıttığı Bravo’nun 2001 yılında üretimi durmuş ve Fiat bu ismi kullanmayı bırakmıştı. O modelin fanatikleri aracın ürün gamından kalkmasına gerçekten üzülmüşlerdi. Ta ki 2007 yılında Fiat yeni Bravo’yu tanıtana kadar. VW’nin Golf ile hüküm sürdüğü sınıfa çok güçlü bir giriş yapan Bravo en az eski versiyon kadar sevildi. Özellikle başarılı dizel motorlar ülkemizde çok beğenildi. Bravo, geniş motor seçeneklerinin giriş modeli 1.4 litre benzinli motorla testimize konuk oldu.

Tasarım
Bravo, atasının çekici tasarımını başarılıyla bir adım öteye taşımış. Bravo’nun sportif tasarımı kompakt hatchback sınıfında en çok aranan özelliklerden. Makyajla beraber daha zarif bir tasarıma kavuşan Bravo, alüminyum alaşımlı jantlarıyla çok çekici görünüyor. Kapak jantlarla ise Bravo’nun bütün imajı yerle bir oluyor diyebiliriz. Yolda görenlerin dönüp ikinci kez otomobilinize bakmasını istiyorsanız jant opsiyonunu es geçmeyin. Stil paketi olarak satılan opsiyonda viraj içini aydınlatan sis farları ve 16 inçlik jantlar sunuluyor.

İç mekan
Orta konsolda kullanılan çift renkli kaplamanın farklı bir hava kattığı Bravo’nun iç mekanında sportif çizgiler hakim. Ele iyi oturan üç kollu direksiyonu ve derine konumlandırılmış gösterge paneliyle spor bir araç

havasındaki Bravo, çok başarılı yan desteğe sahip olmayan koltuklarıyla puan kaybediyor. Orta konsoldaki kolay kontrol edilebilen ses sisteminin ses kalitesi vasatı aşamıyor. Vites körüğünün ucuz görüntüsü göze batan detaylardan. Test aracımız en baz versiyon olmasına rağmen dört camının elektrikli olması hoşumuza gitti. Sınıf ortalamalarında diz mesafesi sunan Bravo’nun bagaj hacmi de yine sınıf ortalamalarında ve 400 litre. Bu hacmi arka koltukları katlayarak 1175 litreye çıkartmak mümkün.

Motor
Test aracımızdaki 1.4 litrelik benzinli motor, Bravo’nun en baz motor seçeneği. 5500 d/dk’da 90 hp güç üreten motor 4500 d/dk’da 128 Nm tork üretiyor. Yüksek devir çevirmeyi seven motor hoş sesiyle beğenimizi kazandı. Bravo’yu 0’dan 100 km/s hıza ulaştırmak için 12.5 saniyeye ihtiyaç duyan ünite, aracı maksimum hızı 179 km/s hıza rahatlıkla ulaştırıyor. 6 ileri manuel şanzımanın iyi ayarlanmış vites oranları sayesinde dikkatli kullanıldığında 5.2 litre şehir dışı verilerine ulaşabilen motor testimiz süresince 7 lt/100 km ortalama yakıt tüketim değerlerine imza attı.

Yol tutuş ve Konfor
Fiat Bravo, sertliği iyi ayarlanmış süspansiyonlarıyla yol tutuş ve konforu tatminkar seviyede sunuyor. Rahat koltukları sayesinde uzun yolculuklarda bile yormayan aracın oturma pozisyonu hoşumuza gitti. İç hacim konusunda rakipleriyle benzer değerlere sahip Bravo, müşterilerini memnun edecek bir otomobil. City modlu direksiyonu ile şehir içinde büyük rahatlık sağlayan aracın direksiyonun tepkileri ise yeterince net değil. Yol tutuş açısından başarılı bulduğumuz Bravo, hassas frenleri ile de olumlu bir izlenim bıraktı.

Güvenlik
Fiat Bravo, EuroNcap çarpışma testinden beş yıldız ile ayrıldı.

Yorum – Selim ERKEK

Test aracımız Bravo’nun en baz versiyonu olmasına rağmen şık görünümü ve zengin standart donanımı ile etkileyici bir araç. 1.4 litrelik benzinli motor düşük devirli kullanıldığında ekonomik olurken, performanslı kullanımda bile çok aşırı yakıt tüketmiyor. Yol tutuş disiplininde başarılı modellerden sayılabilecek aracın fren performansı da etkileyici. Bravo’nun Active versiyonu bu segmentteki birçok araçtan daha rekabetçi fiyatıyla müşterilerin ilgisini çekmeyi planlıyor.

Teknik Özellikler
Motor: 1.4 16V
Motor Hacmi: 1368 cc
Silindir Adedi: 4
Maksimum Güç: 90hp 5500 d/d
Maksimum Tork:  128 Nm 4500 d/d
Performans
0-100 km/s Hızlanma  12,5 s
Maksimum Hız:  179 km/s
Frenler
Ön: Hava kanallı Disk
Arka: Disk
Yakıt Türü Benzin
Yakıt Tüketimi
Şehir İçi: 8,1 lt
Şehir Dışı: 5,2 lt
Karma: 6,3 lt
Test: 7 lt
Boyutlar
Uzunluk: 4336 mm
Genişlik: 1792 mm
Yükseklik: 1498 mm
Dingil Mesafesi: 2600 mm
Bagaj Hacmi: 400 lt
Yakıt Depo Kapasitesi: 58 lt
Boş Ağırlık: 1205 kg
Lastik Boyutu: 205/55 R16


1973’de başlayan Lancer efsanesi ilk defa bu kadar çekici bir otomobil haline geldi. Dokuzuncu jenerasyonu ile yollarda olan Lancer, ralli parkurlarındaki başarısını satışlarına yansıtamayan bir modeldi. Tabi bunda EVO serisinin yol versiyonundan tasarım olarak çok farklı olmasının payı büyüktü. EVO’nun onuncu jenerasyonu ile Lancer’ın dokuzuncu jenerasyonu arasında ise büyük farklar yok. Bu avantajı kullanmak isteyen Mitsubishi, 1973’den beri 6 milyonun üzerinde gerçekleşen Lancer satışlarını yeni nesilde daha da yukarı taşımak istiyor.

Tasarım
Mitsubishi’nin ‘Köpekbalığı karaya çıktı’ sloganıyla tanıttığı Lancer gerçekten bir köpekbalığı kadar yırtıcı görünüyor. Agresif bir görünümü olan Lancer, son yıllarda birçok modelde benzerini gördüğümüz geniş bir havalandırma ızgarasına sahip. Test aracımızdaki aracın etrafını saran spoylerle şıklığını arttıran Lancer’ın, arka tasarımı da en az ön tasarımı kadar başarılı. Bagaj kapağının ortasındaki Mitsubishi logosuna doğru uzanan stop grubu daire formlu iç yapısıyla oldukça iyi görünüyor.

İç mekan
Mitsubishi modellerinin birçoğunda olduğu gibi Lancer’da da sade fakat kullanışlılığın ön planda olduğu bir tasarım tercih edilmiş. Yuvarlak formlu göstergelerin okunabilirliği iyi. 3 kollu direksiyon simidi üzerinde ses sistemi ve bluetooth telefon kontrol butonları yer alıyor. Fakat direksiyonun derinlik ayarının bulunmamasını yadırgadık. Orta konsoldaki ses sistemi oldukça sade, üzerindeki ekranı ufak ve aynı zamanda da ucuz görünüyor. 3 yuvarlak formlu düğme ile kontrol edilen klima sistemi iyi bir soğutma performansına sahip. Lancer’ın konsolunda kullanılan sert malzeme zamanla ses yapabilir ve verdiği kalite hissi düşük. Açık renkli döşemeleriyle ferah görünen iç mekan, arkada yolculuk yapanlar için de rahat yolculuklar sunuyor. 400 litre bagaj hacmi sunan Lancer’ın arka koltuklarda sunduğu diz mesafesi de başarılı.

Motor
Mitsubishi Lancer’da 1.5 litre ve 1.8 litrelik iki motor seçeneği sunuluyor. 1.8 litrelik versiyonda CVT otomatik şanzıman seçeneği bulunurken, 1.5 MIVEC motorlu Lancer 5 ileri manuel şanzımanla geliyor. 6000 d/dk’da 109hp güç üreten 1.5 litrelik motor maksimum torku 143Nm’yi ise 4000 devirden itibaren vermeye başlıyor. Hırıltılı bir şekilde çalışan motor yüksek devir çevirmeyi seviyor. Fakat motorun çıkardığı sesler bazı kullanıcıları motorda bir problem olup olmadığı konusunda tereddüte düşürebilir. Testimiz süresince oldukça tutumlu bir tavır sergileyen Lancer’ın test tüketimi 6,4 lt/100 km oldu. Sakin uzun yol kullanımında bu değerleri 5,4 litre civarına düşürmek mümkün. Kemikli vites geçişlerine sahip şanzımanın kullanımı rahat.

Konfor ve yol tutuş
Mitsubishi Lancer’ı hızlı kardeşi EVO ile ilişkilendirip çok sert bir araç bekliyorsanız yanılıyorsunuz. Yol tutuş ve konfor arasındaki çizgide bir adım yol tutuş tarafında kalan süspansiyon sistemi kesinlikle çok sert değil. Rahat koltuklar ve iyi çalışan süspansiyon sistemi nedeniyle rahat yolculuklar yapmak mümkün. Ancak sürat arttıkça iç mekana yansıyan yol ve motor sesi bir süre sonra can sıkmaya başlıyor. Büyük aynaları ve oturma pozisyonu ile sürücüsünün etrafını net bir şekilde görmesini sağlayan Lancer’ı kullanmak çok rahat. Başarılı yol tutuşunu ESP desteğiyle pekiştiren Lancer, bir sedandan beklenen yol tutuşun fazlasını sunuyor.

Güvenlik
Mitsubishi Lancer 2009 yılında girdiği EuroNcap çarpışma testinden 5 yıldız ile ayrıldı.

Yorum-Selim ERKEK

Etrafımızda daha fazla Mitsubishi Lancer görmememizin tek nedeni dizel motor seçeneğinin olmaması. 1.5 litrelik benzinli motorun tutumluluğu öne çıkarılmaya çalışılıyor fakat yine de bir dizel motorun ekonomisini sunamıyor. Lancer, 2007 yılında tanıtılan bir model olmasına karşın hala tasarım açısından birçok modelden daha çok ilgi çekiyor. İç mekana yansıyan motor ve egzoz sesi benim hoşuma gitse de bir çok kullanıcıyı rahatsız edebilir. Tabi bu sesi uzun yolculuklarda duymak bir süre sonra rahatsız edici oluyor. Konsolda kullanılan malzeme kalitesinin düşüklüğü ve işçilik kusurları Lancer’ın can sıkan yönleri.

Teknik veriler  
Motor:

1499 cc, sıralı 4 silindirli

Yakıt tüketimi
Maksimum güç:

109HP-6000 d/d

Şehiriçi:      7.7 lt
Maksimum tork:

143 Nm-4000 d/d

Şehirdışı:
 5.2 lt
Maksimum hız:

189    km/s

Ortalama:

 6.1 lt


0-100 km/s hızlanma:

11.6  sn

 CO2 emisyonu (g/km)  144
Boyutlar (u/g/y): 4570/1760/1490mm
Ağırlık: 1250kg Fiyatlar ( 15.07.2010 )
Aktarma:

Önden Çekişli

Mitsubishi Lancer Invite 1.5 MT 39.800   TL
Şanzıman: 5 İleri Manuel    
Lastikler: 205/60 R 16    
Frenler (ön/arka): Hava Kanallı Disk /Disk Opsiyonel
Depo hacmi:

59 litre

 Ön amortisör kule gergisi, Arka park sensörü, Cruise control,6’lı CD çalar…
Bagaj   400 lt  
1996 yılında tanıştığımız Ford Fiesta’nın altıncı jenerasyonu 2008 yılında yollara çıktı. Ülkemizde özellikle beşinci jenerasyonuyla büyük ilgi gören Fiesta, tasarım anlamında büyük bir değişim geçirdi. Tanıtılmasından bu zamana iki sene geçmesine rağmen, Fiesta tasarımıyla B sınıfının en çekici otomobili olma ünvanını koruyor.

Tasarım
Ford’un kinetik tasarım felsefesinin bir ürünü olan Fiesta, akıcı tasarım çizgileriyle çok dinamik görünüyor. Motor kaputunun üzerine doğru uzanan farlar, dar ön panjur ve panjurun altındaki büyük havalandırma girişleri Fiesta’yı oldukça çekici gösteriyor. Neredeyse arka cam hizasına yerleştirilmiş stop grubu ve yüksek tampon yapısı sportif bir görünüm elde edilmesini sağlamış. Arka camın dar yapısı ve büyük jantlar 3 kapılı test aracımızın dinamik yapısını destekleyen en büyük görsel öğeler.

İç Mekan
Ford Fiesta’nın dış tasarımının insana yaşattığı heyecan iç mekanda da devam ediyor. Radikal çizgilerle şekillendirilmiş iç mekana şu anda gözümüz alışmış olsa da, araç ilk çıktığında çok sıra dışı bulmuştuk. Cep telefonlarından esinlenilerek tasarlanmış gibi görünen orta konsol oldukça şık fakat bazı kumanda elemanlarına erişim zorluğu çekilebiliyor. Orta konsolun altında yer alan klima kontrol butonlarının kontrolleri kolay fakat klima performansı vasatı aşamıyor. Konsolda kullanılan malzemeler çok kaliteli olmasa da bu sınıfın beklentilerini karşılayacak düzeyde. İyi tasarımlı direksiyonun üzerinde ses sisteminin ve hız sabitleyicinin butonları bulunuyor.  Sert minderli koltukların konforu ve yan destekleri yeterli fakat arkada oturan yolcular için aynı konfordan bahsetmek mümkün değil. Özellikle uzun boylu sürücülerin arkasında kalan diz mesafesi çok azalıyor. Yüksek arka yapı nedeniyle geri görüş problemleri yaşadığımız araçta park sensörünün standart olmaması da önemli bir eksiklik.

Motor
Test aracımızdaki 1.25 litrelik Duratec motor Fiesta’nın baz motor seçeneği olma özelliğini taşıyor. 5800 d/dk’da 82hp güç üreten motor 4200 d/dk’da 114Nm tork sağlıyor. Fiesta’dan performans beklentisi olmayan kullanıcılar için iyi bir seçenek olan ünite, aracı 0’dan 100 km/s hıza ulaştırmak için 13,3 saniyeye ihtiyaç duyuyor. Tabi bu değerleri tutturmak için iyi bir sürücü olmanız şart. Tamamen ekonomi düşünülerek tasarlanmış bu motor zorlamadığınız sürece amacına ulaşıyor ve yaklaşık 6 litre/100 km civarı yakıt tüketiyor. Fakat aracı biraz devirli kullanırsanız yakıt değeri 8 litrenin üzerine çıkıyor ve yine de Fiesta istediğiniz performansı veremiyor.

Konfor ve yol tutuş
B segmentinin yol tutuş üstadı, yeni jenerasyonunda da ünvanının hakkını vermeye devam ediyor. Mükemmel çalışan süspansiyon sistemi, Fiesta sürücüsünün sanki ray üzerinde gidiyormuş hissine kapılmasına neden oluyor. Çok zorladığınız takdirde arka kısımdan kopma yaşayan Fiesta, basit tepkilerle tekrar yoluna giriyor ve bir sonraki viraj için sabırsızlanmaya başlıyor. Aracın hafif kaymasına izin veren ESP, işi biraz abarttığınız anda ise hemen sert müdahalelerde bulunarak keyfinizi kaçırıyor. Keşke ESP kapatma butonu olsaydı! Yol tutuşa büyük katkısı olan 16 inç’lik jantların dezavantajını ise aracın içinde konforlu yolculuk yapmak isteyenler yaşıyorlar. Yetersiz diz mesafesi arkada oturanlara rahat yolculuk imkanı vermiyor.

Güvenlik
Ford Fiesta, EuroNcap çarpışma testinden en yüksek puan olan 5 yıldız ile ayrıldı.

Yorum- Selim ERKEK

Ford’un yol tutuş konusundaki uzmanlığının en üst noktasını Fiesta’da görebilirsiniz. Karting araçlarının kullanım zevkini veren Fiesta, 16 inçlik jantlarının üzerinde çizgisinden ayrılmadan yol alıyor. Harika çalışan direksiyon sistemi en küçük tepkilerinizi yola olduğu gibi aktarıyor ve bu özellik sürücüye çok büyük bir özgüven kazandırıyor. Test aracımızdaki güçsüz motor sürüş zevkini ciddi manada törpülüyordu ve asıl amacı olan ekonomiyi de sağlaması için çok dikkatli bir kullanım gerektiriyor. Düşük devirlerde cansız olan motor yüksek devir çevirdiğinde de gücünü orantısız olarak yere aktarıyor ve Fiesta’nın ön tekerlerinde tutunma kaybı yaşatıyor. 1.4 litrelik dizel motor, hem gerekli esnekliği hem de çok daha iyi yakıt ekonomisi sunacağından daha mantıklı bir seçenek gibi duruyor. 3 kapılı test aracımızın arka koltukları yeterli diz mesafesini sunamıyordu.

Teknik veriler
Motor:

   1242 cc, sıralı 4 silindirli

Yakıt tüketimi
Maksimum güç:

  82HP-5800 d/d

Şehiriçi:      7.5 lt
Maksimum tork:

   114 Nm-4200 d/d

Şehirdışı:
 4.7 lt
Maksimum hız:

    168  km/s

Ortalama:

 5.7lt


0-100 km/s hızlanma:

    13.3  sn

Boyutlar (u/g/y):    3950/1973/1481mm
Ağırlık:   978 kg
Aktarma:

Önden Çekişli

Şanzıman: 5 İleri Manuel
Lastikler:

185/55 R16

Frenler (ön/arka): Hava Kanallı Disk /Disk Renkler
Depo hacmi:

  42 litre

Buz Beyazı,Coloradao Kırmızısı,Blazer Mavi,Ay Sarısı,Avalon Gri,Aytozu Gri,Ege Mavi,Su Yeşili,Fırtına Gri,Tango Kırmızısı,Yosun Yeşili,Siyah,Bordo Kırmızısı,Vizyon Mavi,Elektrik Kırmızısı

Ocak 2006’da tanıtılan ve 20x serisinin son üyesi olan Peugeot 207 artık daha rahat. Otomatik şanzıman konforuna geç de olsa kavuşan 207, 2Tronic adı verilen robotize şanzımanla satışlarını arttırmayı planlıyor. B segmentinde 206, 206+ ve 207’yi aynı anda satan Peugeot otomatik şanzıman seçeneğini sadece 207’de sunuyor.

Tasarım
Fransız üreticinin tasarıma yaptığı yatırım 206 modelinde kendini gösterdi ve Peugeot 206 dünya çapında 6.8 milyon adet sattı. Tasarımın satışa etkisini gören Peugeot tasarımcıları 207 için de çok çalışmışlar. Üzerinden yaklaşık 4,5 sene geçmesine rağmen 207 hala çok şık bir otomobil. Geriye doğru çekik farları ve büyük ön ızgarasıyla insanların büyük çoğunluğu 207’yi hala çok beğeniyorlar. Yan aynaların konumu alışana kadar garip gelse de sonradan gayet rahat bir kullanım sunuyorlar. Makyajdan sonra kırmızı ve beyaz renkli olan stop grubu arka kısmı gayet dinamik gösteriyor.

İç mekan
3 kollu direksiyon simidi ve beyaz kadranı ile sürücüsünü karşılayan 207, bu ilk andaki coşkuyu daha sonra da yaşatamıyor. Orta konsolun sıradan tasarımı makyajdan sonra biraz giderilir diye düşünmüştük ama pek bir değişiklik olmadı. Orta konsolun üstünde yer alan yol bilgisayarı ekranı eskisine oranla daha kolay kullanılabilir hale gelmiş. Çift renkli ön konsolun üst kısmında kullanılan malzemelerin kalitesi vasat. Mp3 destekli teyp, Trendy donanımında sadece ön kapı hoparlörleri ile geliyor ve ses kalitesi iyi değil. Manuel klimanın bulunduğu test aracımızda klimanın performansından çok memnun kaldık. Açık renk döşemelerin ferahlık kattığı iç mekan bu segmentteki bir araç için yeterli yaşam alanı sunuyor.
Motor
Bu eski dostun kaputunun altında 1.4 litrelik 16V bir motor yatıyor. Devir çevirmeyi seven bu motor 5250 d/dk’da 90hp güç üretirken, 3250 devirden itibaren 133 Nm tork üretebiliyor. 2tronic şanzımanın yavaş vites geçişleri nedeniyle 14 saniyede 100 km/s hıza ulaşabilen 207, manuel şanzımanda 1.3 saniye daha hızlı olabiliyor. Robotize şanzımanların çoğunda olduğu gibi 2tronic şanzıman da sarsıntılı vites geçişleri yapıyor ve yokuşlarda geri kaydırıyor. Geri kaydırma sorunu yokuş kalkış destek sistemleriyle çözülebilirdi ama maalesef test aracımızda bu sistem bulunmuyordu. Sessiz çalışan motorun devirlendikçe kükremesi birçok kullanıcının hoşuna gidecek cinsten sesler. Tabi bu sesleri duyduğunuz süre ile cebinizden çıkan yakıt parası doğru orantılı şekilde artıyor. Testimiz süresince 6,4 litre yakıt tüketen 207 dikkatli kullanımlarda tüketim değerlerini 5,5 lt civarına çekebiliyor.

Konfor ve yol tutuş
Peugeot 207, Fransız otomobillerinin alışılagelmiş konfor özelliklerini ve iyi sürüş dinamiklerini harmanlamış bir model. Orta sertlikteki süspansiyon sistemi aracı hem konfor hem de yol tutuş anlamında yarı yolda bırakmıyor. Yumuşak yapılı ve yeterli yan destek sunan ön koltuklar uzun yolculuklarda bile yormazken bu sınıfın en iyi diz mesafelerinden birini sunan arka koltuklar da yolculuk edenleri çok yıpratmıyor. 270 litrelik bagaj hacmi sınıf ortalamalarında fakat B sınıfının en uzun aracında biraz daha bagaj hacmi olsaydı hiç de kötü olmazdı.
Konfor odaklı üretilmiş amortisörler 207’ye yeterli yol tutuşu sunuyorlar fakat hızlı girilen uzun virajlarda 207 arka kısmını bırakıyor. Ufak direksiyon hareketleriyle tekrar yolunu bulan 207’de ESP, Trendy donanımında opsiyonel olarak bile satın alınamıyor.

Güvenlik
Peugeot 207, EuroNcap çarpışma testinden en yüksek puan olan 5 yıldız ile ayrıldı.

Yorum – Selim ERKEK
Çok ciddi satış rakamlarına ulaşmış 206’nın halefi olarak lanse edilen 207, 30.800 TL’ye otomatik vitesin rahatlığını sunarak parasının karşılığını veren otomobiller listesine girmeyi başarıyor. Agresif ön tasarımı ve kullanışlı özellikleriyle dikkat çeken 207 gençlerin de favori araçları arasında. 1.4 litrelik motor bu araç için yeterli performansı sunarken gerektiği zaman çok ekonomik olabiliyor. Şanzıman benim pek hoşuma gitmese de özellikle bayan sürücüler ve şehir içi trafik sıkışıklığında çok zaman geçiren sürücüler tarafından talep görecektir. 2Tronic şanzımanın en büyük handikabı yokuşlarda geri kaydırması. El freni kullanarak bu problem hallediliyor olsa bile otomatik araca yönelen kişilerin bununla uğraşmaktan pek hoşnut kalacağını sanmıyorum. Yol tutuş kriterinde sınıf ortalamalarını yakalayan araç zorlandığında arka kısmını bırakıyor. Aracı güvenlik sınırlarında durduran frenlerin dozlaması iyi ve güven veriyor. Çok hassas olmayan direksiyon sistemi ise birçok kullanıcı için problem oluşturmayacaktır.

Teknik veriler
Motor:

   1360 cc, sıralı 4 silindirli

Yakıt tüketimi
Maksimum güç:

  90HP-5250 d/d

Şehiriçi:      7.9 lt
Maksimum tork:

   133 Nm-3250 d/d

Şehirdışı:
 5.2 lt
Maksimum hız:

    180  km/s

Ortalama:

 6.2lt

CO2
0-100 km/s hızlanma:

    14  sn

CO2 146 (g/km)
Boyutlar (u/g/y):    4030/1720/1472mm
Ağırlık:   1166 kg Fiyatlar (09.10.2010)
Aktarma:

Önden Çekişli

Peugeot 207 1.4 16V 90 bg – 2Tronic 30,800 TL
Şanzıman: 2 Tronic Şanzıman
Lastikler:

185/65 R15

Frenler (ön/arka): Hava Kanallı Disk/Kampana Renkler
Depo hacmi:

  50 litre

Alev Kırmızısı(Opak),Alp Beyaz (Opak),Köpek Balığı Grisi, Obsidien Siyah,İnori Mavi,Atom Gri,Alüminyum Gri,Ateş Kırmızısı
Mitsubishi 1962 yılında tanıttığı ve şu anda 7. jenerasyonu ile yollarda olan Colt makyajlı yüzüyle markanın diğer üyelerine benzedi. Mitsubishi Colt’un Avrupa versiyonu Hollanda’daki NedCar tesislerinde üretiliyor ve artık üretilmeyen Smart ForFour ile aynı altyapıyı kullanıyor.

Tasarım
Geçirdiği makyajın ardından Mitsubishi Colt, markanın en çok satan modeli Lancer’ı andıran bir yüze kavuşmuş. Önceden üst kısmı arkaya doğru çekik olan farlar artık düz bir forma girmiş. Tamamen yeni ön havalandırma ızgarası da Colt’u eskisinden çok daha sportif bir araç gibi gösteriyor. Makyajsız versiyondaki C sütunu boyunca tavana doğru uzanan stop grubu ise makyajdan sonra daha küçük bir yapıya kavuşmuş ve arka camın hizasında sonlanıyorlar. Yandan bakıldığında yüksek yapısı nedeniyle diğer B segmenti araçlardan hemen ayrılan Colt, otomobil alırken tasarımdan çok kullanışlılığa önem veren kullanıcı kitlesini hedefliyor.

İç mekan
Mitsubishi modellerinin çoğunda olduğu gibi Colt’da da gösterişsiz bir iç mekan kullanıcısını karşılıyor. Deri kaplanmış 3 kollu sportif direksiyon üzerinde ses sistemini ve hız sabitleyiciyi kontrol etmeye yarayan butonlar bulunuyor. Sade fakat okunaklı gösterge panelinin eskiden yeşil olan aydınlatmaları turuncu olarak değiştirilmiş. İç mekanında yuvarlak hatların bolca kullanıldığı Colt, malzeme kalitesinde vasatı aşamıyor. Bol eşya gözüne sahip orta konsolda yer alan otomatik vites kolu, ilginç vites körüğü yüzünden manuel vitesli versiyon ile karıştırılabilir. Sınıfının en geniş ve kullanışlı iç mekanlarından birini sunan Colt başarılı diz mesafesiyle puan topluyor. Hoşumuza gitmeyen nokta ise makyaj öncesi ileri geri kaydırılabilen arka koltukların makyajdan sonra kaldırılması oldu. Bu sayede bir üst segmentteki araçlardan bile daha fazla diz mesafesi sunabilen araç artık bu konfor donanımından yoksun. Colt’un en üst donanım seçeneğinde bile sunulmayan arka elektrikli camlar büyük bir eksiklik.

Motor
Mitsubishi’nin motor konusundaki uzmanlığını sergilediği 1,3 litrelik MIVEC motor, Colt’da canlı bir performans sunuyor. 6000 d/dk’da 9 hp güç ve 4000 d/dk’dan itibaren 135 Nm tork değerleri sunan motor AMT şanzımanın yavaş vites geçişlerine rağmen 12 saniyede Colt’u 100 km/s hıza ulaştırıyor. Vites düşürmekte geç kalan ve yokuşlarda kaydırma yapan AMT şanzıman asıl maharetini ekonomi manasında gösteriyor. Testimiz süresince maksimum 5,8 lt/100 km ortalama yakıt tüketen Colt, tüketim değerleriyle bizi kendisine hayran bıraktı. Sakin kullanılarak bir depo benzin ile 900 km civarı menzil değerine ulaşmak mümkün. Şehir içi kullanımı için basit ve ucuz bir çözüm olan AMT şanzıman bazen garip metal sesleri çıkartıyor fakat Getrag kalitesini arkasına aldığı için sorun çıkarabileceğini düşünmüyoruz.

Konfor ve yol tutuş
Ferah iç mekanı ve yüksek oturma pozisyonu ile kolay bir kullanıma sahip Mitsubishi Colt, konforlu koltukları ve çok sert olmayan süspansiyon sistemiyle rahat yolculuklar vaat ediyor. Ses kalitesi vasatı aşamayan Colt, içeriye aldığı yol ve rüzgar sesini iyi bir ses sistemi ile kapatabilirdi! Sol ön çaprazda görüş problemi yaşatan aracın arka ve yan görüş konusunda sıkıntısı bulunmuyor.  Yüksek tavanı nedeniyle yana yatma eğilimi olan Colt, virajlara temkinli girilmesi gerektiğini hissettiriyor. Dozlanması iyi frenleriyle rahat bir şekilde durabilen Colt hızlı yapılan manevralarda önden kayma sorunu yaşıyor.

Güvenlik
Mitsubishi Colt 2005 yılında makyajsız versiyonu ile katıldığı EuroNcap çarpışma testinden 4 yıldız ile ayrılmıştı.

Yorum – Selim ERKEK
Mitsubishi’nin sorunsuzluk manasında hep üst sıralarda yer alan modeli Colt basitliği ve kullanışlılığıyla ön plana çıkıyor. Tasarım manasında daha başarılı bir araç olsaydı eminim şimdikinden çok daha iyi satış rakamlarına ulaşırdı. 29.700 liraya satılan AMT Colt’un rakiplerinin çoğu kullanışlılık ve yakıt ekonomisi manasında onunla yarışamıyorlar. Aracı teste aldığımız süre içerisinde yaptığımız yolculuklardan sonra bir ara yakıt göstergesi arızalı olabilir mi diye düşünmedik değil. Yüksek hızlarda bile birçok B segmenti aracın normal tüketim değerlerini geçmeyecek şekilde yakıt tüketen Colt kalbiyle değil de mantığıyla hareket eden kullanıcıların tercih edeceği bir otomobil. Umarım Colt’un sekizinci jenerasyonu güncel Lancer kadar dikkat çekici bir tasarımla gelir.

Teknik veriler
Motor:

   1332 cc, sıralı 4 silindirli

Yakıt tüketimi
Maksimum güç:

  95HP-6000 d/d

Şehiriçi:      7.5 lt
Maksimum tork:

   125 Nm-4000 d/d

Şehirdışı:
 5 lt
Maksimum hız:

    180  km/s

Ortalama:

 5.8lt


0-100 km/s hızlanma:

    12  sn

CO2 138 (g/km)
Boyutlar (u/g/y):    3870/1695/1550mm
Ağırlık:   975 kg Fiyatlar (18.06.2010)
Aktarma:

Önden Çekişli

Mitsubishi Colt Invite AT 29,700 TL
Şanzıman: 6 İleri AllShift (AMT) Şanzıman
Lastikler:

195/50 R15

Frenler (ön/arka): 14”Hava Kanallı Disk /8”Kampana Renkler
Depo hacmi:

  47 litre

Mercan Kırmızısı,Ateş Kırmızısı,Atlantis Mavi,Gümüş Mavi,Porselen Beyaz,Aytaşı Gümüş Gri,Küllü Gri,Koyu Gri,Parlak Siyah
Bagaj    315  lt